Menü Kapat

EFT Hikayeleri – 2

Herkese merhaba. Tüp bebek hikayemi ve EFT sürecimi ve bu sürecin beni nasıl değiştirdiğini sizlerle paylaşmak için bu yazıyı yazıyorum. Belki birilerinin hikayesine, yüreğine dokunur da Ümit olur niyetiyle.

 

21 yaşında görücü usulü olarak tanıştığım eşimle severek ve isteyerek evlendim. Kendisinin 13 yaş büyük olması sebebiyle başta ailem olmak üzere çevremdeki dostlarım bu evliliği istemedi. Olmaz gözüyle baktı. Gerçi ben de başta yok derim diye düşünüyordum. Fakat işler öyle olmadı 🙂

 

Güzel bir başlangıç yaptık ve evlendik.  5-6 ay kadar bebek planımız yoktu. Sonrasında bi anda bebek sahibi olma isteği içime girmişti. Sanıyorum yaşımdan sebep biraz aceleci biraz da sabırsız davrandım. Her ay adet günüm gelmeden testler almaya başladım hepsinde de hayal kırıklığına uğradım. Kimseyle bu duygularımı paylaşmayı sevmediğimden anlatmıyordum yahut akıl almayı da kabul etmiyordum. ( şimdiki aklım olsa bunu bir gurur meselesi yapmak yerine akıl danışmayı tercih ederdim) sanıyorum paylaşmak istediğimde “eşinden sebep olmuyordur yaşı büyük” denmesinden korkuyordum.

 

“Biz sana demiştik” cümlesini duymak istemiyordum. Tıbbı olarak bir sorun olduğuna inanmıyordum. Ama olabilir de ihtimaliyle bir çok doktora gittim. Tabi bu süreçler ilerlerken daha 10 aylık evliydim ve 21 yaşındaydım. Her gittiğim doktor hafif kızar şekilde geri yolluyordu 🙂 sonrasında yarım yıl kadar geçti ve artık eşimin de doktora gitmesi gerektiğine onu ikna ettim ve doktora gitti. Tahliller testler derken,hiç tahmin etmeyeceğimiz bir durumla karşılaştık. AZOSPERMİ.. evet eşim azospermiydi. Yani 0 sperm.

 

Öncesinde şok geçirdik. Ne yapacağımızı bilemedik. Tabi eşim çok üzüldü. Ben onun demorilize olmaması için hep güçlü davranmaya çalıştım. Doktor araştırdık. İyi bir doktor bulunca da tedavi süreci başladı. Bütün değerleri düşük sperm hiç yok.. doktor bu sürecin biraz uzun geçeceğini baştan söyledi. Ne yalan söyliyim bana bir rahatlama geldi. Çünkü sebepsiz bekleme değil artık bir sebebe bağlı olarak bir  tedavi sürecine başlamıştık. En azından adet gününü beklemeler, test almalar, ağlamalar bitmişti. Şimdi tedaviye odaklanmıştık. Tabi bu süreçte aile toplum baskısı hiç bitmedi. En çok da toplumumuzun bu huyuna kızıyorum. Ve başkalarına yapmamaya çalışıyorum. Herkesin kendi özel hayatı, problemi kendine özeldir. Kimi sağlıklıdır istemez kiminin başka problemleri korkuları vardır. Maalesef ki toplumumuz çok meraklı. Sonrasında iğne tedavisine başlandı. Haftanın her günü farklı farklı iğneler. 6 ayda bir kontrol. İğneler bir süre sonra etki etmezse TESE ameliyatı. 6 ay geçti ve nihayet spermiogram test günü geldi. Test oldu. Ve sonuç 🙂 5 tanecik sperm 🙂 önemli olan bir tane dahi olsa bulunmasıydı

 

Ve çok şükür bulundu. Bulunur bulunmaz tüp bebek tedavi sürecimiz başladı.

 

Büyük bir heyecanla tüm tahlilleri tetkiklerii yaptırdık.

 

Rabiye hocamızla beraber süreci tamamladık transfer oldu ve bekleme dönemi başladı. 12 gün sonra verdiğim kan tahlili ile öğrendim ki gebeyim 🙂 Dünyalar benim olmuştu. Heyecanlı bir şekilde doktor takipleri başladı. 6. Haftasında kalp atışı duymak için gittiğimizde duyamadık ve haftaya gelmemiz söylendi. Diğer hafta gittiğimizde kalp atışının durduğunu öğrendik… Çok üzülmüştüm. Onca emek, iğneler, transfer günündeki o zorluk, el alem kaygısı  vs vs..

 

Binbir türlü şey geçmişti aklımdan. Sonrasında kürtaj olmam gerekti ve oldum. Sonrasında ilk muayeneye gittiğimde Rabiye hoca biraz beklememi ve psikolojik olarak destek almamı önerdi. Başta ne yalan söyleyeyim gereksiz gelmişti. Sonra Rabiye hoca biriyle tanıştırdı beni. Semra hanım…EFT uzmanı. Ve seansa gittim EFT ile tanıştım. Hiç duymadığım bir teknikti.

 

Konuştuk konuştuk ve hiç ummadığım duyguları, düşünceleri, bastırdığım kendime dahi itiraf edemediğim bir çok olayla duyguyla yüzleştim. Yanlışlarımı dışarıdan görmemi sağladı. Empati duygumu geliştirdi. Kendime haksızlık etmemeyi, geçmişteki pişmanlıklarımı tekrar tekrar düşünüp kendimi kahretmemeyi öğrendim. Semra hoca ödevler verdi hepsini yaptım kendimle çalıştım. Zamanla daha iyiye gidiyordum. Böyle 3 ay kadar geçti. Tekrardan tüp bebek süreci başladı. Ama ben daha bilinçli, sakin adımlarla ilerledim. O aceleci ve hemen istediğine ulaşmak isteyen kişi değildim. 2. Denememiz elhamdülillah olumlu sonuçlandı ve bir oğlumuz oldu. Diğer embriyolarımız donduruldu. Artık rahat bir kafa, kendini suçlamadan olayların akışına kendimi teslim ederek dingin yaşıyordum. Ve bunların hepsi EFT sayesinde oldu. Hayata sanki daha farklı bir yerden daha huzurlu bir yerden bakar oldum

 

Oğlum 2 yaşına gelince tekrardan bu süreci yaşarım diye düşünürken hiç beklemediğimiz bir anda tıpta da nadir görülen olaylardan biri yaşandı ve kendiliğinden hamile kaldım. O şoku uzun süre üstümüzden atamadık 🙂

 

Kafa gönül rahatlığı insanın doğurganlığını etkiliyormuş meğer. Bunu bizzat yaşamış bulundum. Bu gebeliğimden de bir kızım oldu. Elhamdülillah. Bundan sonraki süreç neyi getirir bilemem ama bildiğim bir şey var ; bir müslüman, bir anne olarak değerliyiz. Kendimize değer vermeli sorunlarımızı dinlemeli ve travma haline gelmeden çalışmalıyız. Evlat yetiştirirken şunu daha iyi anladım ki iyi ki EFT yöntemini Semra hocam ile öğrenmiş ve uygulamış oldum. Allah bunu bana nasip etti. Şimdiler de 2 çocuk annesi olarak her sıkıştığımda işin içinden çıkamadığımda kendisinden EFT desteği alıyorum ve yoluma bakıyorum.

 

Umarım bu hikaye gönlü evlat ile yanan bir çok anne adayına Umut olur.

 

EFT nin tüp bebek üzerindeki etkisi çok büyük. Bizzat yaşadığım için gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum.

 

Rabbim kimsenin kucağını boş bırakmasın..

 

Sevgilerle

 

 

Semra Altıntaş katkılarıyla…..

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.